İsg Ortam gürültü ölçümü
İş Hijyeni Ölçümleri arasında en ehemmiyetli konulardan bir tanesi olan İsg gürültü ölçümünden bahsetmeden evvel, gürültünün tanımından bahsedilmelidir.
Gürültü nedir?
Gürültüyü kısaca “istenmeyen ses”, sesi ise, maddenin ardışık sıkışma ve seyrelmelerinden meydana gelen ve madde ortamında sunulan tek titreşim (dalga) vakası olarak açıklıyoruz.
Hava yoluyla kulağa ulaşan belirli frekanslardaki titreşim enerjisi, dış, orta ve iç kulak yollarını geçerek işitme siniri ile vardığı beyinde ses duyusu olarak yorumlanır.
Düzey (basınç), titreşim frekansı ve devam müddeti, hengameyi, işitme konusunda fizyolojik fonksiyonları yönünden nitelendiren faktörlerdir.
İnsan kulağı, 20-20000 Hz aralığındaki ses titreşimlerini, 20 μPa (mikropaskal) basınç düzeyinden ardından algılamaya başlayan epey duyarlı tek organdır.
Ses basıncının ölçülmesinde, ünitesi desibel (dB) olan logaritmik oransal tek skala tüketilir.
Bu nedenle tespit edilen ses basıncı değerleri aritmetiksel olarak toplanamaz ve çıkartılamaz.
Örneğin 90 dB gürültü meydana getiren tek makinenin, aynısı seviyede gürültü oluşturan tek makine eşliğinde çalıştırılması halinde toplam gürültü seviyesi, 90 90=180 dB değil, yanlızca 93 desibel’dir. İsg Ortam gürültü ölçümü bu konuda çok önemlidir.
Yine aynısı nedenle sıhhatli, genç tek insan kulağının algılayabildiği en düşük ses basıncı olan işitme eşiği (20 μPa) da, ‘0’ (sıfır) desibel’dir.
Gürültü kaynakları
• Havayolu gürültüsü
• Tren yolu gürültüsü
• Karayolu gürültüsü
• Endüstriden kaynaklanan gürültü (sanayi)
• Eğlence mekanlarından kaynaklanan gürültü
Gürültü ölçüm çeşitleri
• Makine ve teçhizattan kaynaklanan gürültü ölçümleri
• Çevresel gürültü ölçümleri
• Şikayetten kaynaklanan gürültü ölçümleri
• İş sıhhati ve güvenliği yönünden gürültü ölçümleri
• Gürültü haritası için gürültü ölçümleri
Gürültünün İnsan Sıhhati Üstüne Etkileri
Gürültü olarak nitelendirilen istenmeyen ses’in insan sıhhatine negatif tesiri ilk olarak fiziksel niteliktedir; Mesela gürültülü tek işyerinde çalışmaya yeni başlayarak şahıslarda kalp sürati yaftası, solunum sürati yaftası, tansiyon artması, iştahsızlık ve sinir gerginliği gibi açıklanan meydana çıkabilir.
Yüksek düzeyde gürültünün tesirinde kalan şahıslarda yüksek kan basıncı oluştuğu ve bu vaziyetin kalıcı bulunduğu uygulanan gözlemlerle ispatlanmış yer almaktadır.
Ayrıca gürültülü ortamın migren, ülser, kalp krizi, dolaşım bozuklukları türünden rahatsızlıklara sebep olabileceği ileri sürülmekte.
Gürültü ölçümü neticeninde gürültü seviyesini aşan gürültünün tesirinde kalan şahıslar psikolojik olarak rahatsız, tedirgin ve kızgın olmakta, tedirginlik ve kızgınlık durumu gürültünün tesiri kalktıktan bir müddet ardından da devam etmektedir.
Aynı vakitte yorgunluk ve zihinsel etkilerde zayıflama gözlenmektedir.
Gürültünün, üstünde durulması lüzumlenen en ehemmiyetli tesiri ise kişide meydana getirdiği işitme kaybıdır.
Bu kayıp, geçici, veyahut daimi olabilir.
İşitsel yorgunluk ismi da verilen geçici işitme kayıbı, tesirinde kalınan gürültülü ortamdan uzaklaştıktan bir müddet ardından ortadan kalkar (bu müddet, etkilenilen sesin seviyesi, kendisinde barındıdığı frekanslar ve tesir altında kalınan süreye bağlı olarak birkaç saatten tek saate kadar uzayabilmektedir).
Ancak, gürültlü tek ortamda, aylar ve senelerce etkilenme neticesinde oluşan işitme kaybının tümü ile ortadan kalkması mevzubahis olamaz.
Bu halde geçici işitme kayıpları, etkilenme koşulları aynısı biçimde devam ettiği veyahut korunulmadığı müddetçe şahsi fizyolojik faktörlere de bağlı olarak ilerleyerek tam daimilik kazanacaktır.
Sürekli işitme kayıbı düzeyleri, gürültülü Ortam koşulları ve etkilenme süresine bağlı olarak şahıstan şahsa değişebilmektedir.
Ancak genel olarak ortalama 10-12 sene etkilenme nihayetinde ortaya gelmeye başlar.
.
YORUM YAZ